http://www.indirdik.com/adeal/22492
Günün Fırsatı

24 Eylül 2007 Pazartesi

RAMAZAN PİDELİ PİZZA




Geçen sene fazla olan pidelerimi hiç parçalanmamış olanlarını derin dondurucuya kaldırıp zaman zaman bunlardan hemen pratik pizzalar yapardım .Geçenlerde akşamdan kalan pideyi değerlendirip çocukların beslenmelerine koymak için onların sevdiği malzemelerle bir pizza hazırladım .Üstelik çok da kısa sürede süper bir pizza oldu diyebilirim .İşte size kahvaltı yada çay saatlerinizde ya da benim gibi çocuklara beslenme saati için en kısa zamanda hazırlayabileceğiniz bu nefis pratik pizzanın bir o kadar da pratik tarifi:
Ben ketçapı çok az sulandırıp pidenin üzerini bununla kapladım önce .Siz isterseniz sulandırılmış salça da sürebilirsiniz.Arzuya göre kekik serpebilirsiniz .Küp doğranmış domates , doğranmış kırmızı ve yeşil biber, zeytin dilimleri , sosis dilimleri ve istediğiniz malzemeleri koyup fırında 6-7 dakika pişirin .Pidenin kenarları kurumadan çıkarıp bol rende kaşarla pizzanın her tarafını kaplayıp tekrar fırına koyup 2 dakika tutup çıkarıyoruz fırından. Hepsi bu kadar ....Üçgen dilimlere ayırıp servis yapıyoruz . Hepinize afiyet olsun...

21 Eylül 2007 Cuma

NERELERDEYİM??????


Yoğun tempolu günlerin arasından azıcık kafamı bloguma uzatıp biraz sizlerle olmak istedim.Öncelikle mübarek ramazan ayı hepimize hayırlı olsun , Allah bayrama ulaşabilmeyi ve bu ayı hayır hasanet ve ibadetle geçirebilmeyi nasip etsin diliyorum. Bu arada ben de hiç boş durmadım neler mi yaptım :
Öncelikle ramazan öncesi şöyle keyifli bir kahvaltı için arkadaşım Pınar 'ın kahvaltı masasını şenlendirdik.Bize göre şenlendirdik ama Pınar'cığım bilmem sen nasıl düşünüyorsun :)


Pınar ; renk renk ev yapımı reçeller ,çeşit çeşit börekler , peynir çeşitleri ve omletlerden oluşan nefis bir kahvaltıyla ramazan öncesi midemize ve gözümüze bayram ettirdi.Tekrar teşekkürler ve ellerine sağlık canım arkadaşım....


Sonra ne mi yaptım ? Yazın rehavetini üzerimden atarak artık kışlık hazırlama vaktidir diyerek kolları sıvadım .Oğluşum çok yemek seçer ve çok iştahsız ama en sevdiği çorba da tarhana çorbasıdır .Hal böyle olunca da tarhanayı evde kendim yapmak istedim .Böylece içine çocuklar için besleyici bazı gıdalar de koyabileceğim diye sevinerek bu zahmete bulaşmış oldum bir kere.





Dometeslerin kabuğunu soyup doğradım , kırmızı biberleri az haşlayıp kabuklarını soyup onları da doğradım , kuru soğanları da doğrayıp süzülmüş yoğurt ,tuz ,1 tane yaş maya attım ve aldığı kadar unla sert bir hamur olması için yoğurmaya başladım .İşte buraya kadar normal tarhana gibi gözükse de ben biraz dediğim gibi besleyici değerini arttırarak birer kase haşlanmış ve robottan geçirilmiş kuru fasülye , nohut ve havuç koydum . Unutmadan 1 paket de irmik kattım şimdi hepsini yoğurdum .Mayalanıp kabardıkça tekrar un katarak yumrukladım .4 gün sonunda küçük parçalar halinde temiz bir beze serip 1 günde öylece beklettim sonra eleyerek ufaladım ,tekrar beze serip iyice kuruyunca da bez torbalara koyarak ramazan ve kış sofraları için muhafaza ettim.Eh sonucunda gördüm ki hiç de kolay değilmiş bu tarhana işi .Bu yüzden adını yazın cefası , kışın sefası koydum.Tabi biz kışı beklemeden başladık bile yemeye.

Et yada tavuk suyuna pişirdiğim çorbanın üzerine salçalı tereyağlı bol naneli sosunu gezdirip masaya koyduğumda önce nefis kokulu dumanını çekip sonrasında da bu kokunun verdiği iştahla çorba nasıl bitiveriyor hiç anlamıyorsunuz bile..
Hazır kışlık çorba yapılmışken bir de geen kış ve ramazan sofralarında bulunması için bir de turşu yapayım dedik.
Sağolsun canım anneciğim her zaman ki yanımdaydı.Fasülyeler ayıklanıp yıkanıp çok az kaynar suda haşlandı, kavanozlara yerleştirilirken aralarına bir avuç nohut attıkdilimlenmiş kabuklu elma, doğranmış sarımsak fasülyelerin arasına koyulur .Diğer tarafta kaynamış ve soğutulmuş suya ayarlayarak turşu tuzu , 2 kesme şeker ve isterseniz az sirke koyup tuz ve şeker eriyene kadar karıştırıp kavanozdaki fasülyenin üzerine tepesine kadar koyulur.
içerisindeki nohut ve elma sirke görevi görüp ekşimesine sebep olacağından özellikle mide rahatsızlığı olanlar hiç sirke koymadan da daha güzel bir turşu elde etmiş olacaklar.Dediğim gibi çok daha keskin bir tat için sirke de ilave edebilirsiniz.

Karışık turşu için istediğiniz turşuluk sebzeleri yıkayıp doğrayıp aynı şekilde ama çiğden haşlamadan kavanoza doldurup tıpkı fasülye turşusu gibi yapabilirsiniz .Ben kırmızı lahana da koydum renkli olması için sizin arzunuza ve damak tadınıza kalmış artık .

İşte ben sizlerden ayrıyken böyle işlerle uğraştım Hee bir de okullar açıldı benim ikizlerim oğluşum ve kızım 2. sınıfa başladılar.2007-2008 öğretim yılı hepimize yavrularımıza ve tüm öğretmenlere hayırlı uğurlu olsun.

Yazdan kalan tembelleşmiş vücut ramazan ve okulla birden yoğun bir tempoya dönüşünce birden afalladım tabi.Bu tembellik yerine tatlı bir koşuşturma başladı.

Bu yüzden de buradan bir süre ayrı kaldım .Umarım ki bir daha bu kadar uzun sürmez , dağılan taşlar kendiliğinden yerine oturur ben de kendime ona göre bir düzen kurarım .

En kısa zamanda görüşmek ümidiyle kendinize çok iyi bakın.....

11 Eylül 2007 Salı

ISPANAKLI PAÇANGA BÖREĞİ


Nedense içindeki pastırmadan dolayı mıdır bilmem ama paçanga böreği sanki genellikle ramazan sofrasına özel bir börekmiş gibi gelir bana .Ama ben dayanamadım ve ramazandan önce yaptım ve hatta daha besleyici olması için ıspanak da koydum ve de en önemlisi yağda kızartmayarak kalorisini çok çok azaltıp fırında pişirdim .Eee hal böyle olunca da yaklaşan ramazan sofralarınıza katkıda bulunmak için sizlerle paylaştım .

Öyle ölçü falan vermeyeceğim.
Ispanak yapraklarını doğrayıp yıkayıp az sıvıyağda biraz soteleyin suyunu çeksin ve ateşten alın .Soğuyunca içine pastırma doğrayıp bol kaşar peyniri rendeleyin.
Yufkayı tezgaha serip 8 üçgen parçaya bölün Sosu için : yoğurdu koyu ayran yapıp biraz sıvıyağ koyup karıştırın .Yufkalara önce sostan sürüp sonra pastırmalı ıspanaklı harçtan bolca koyup geniş bir şekilde kalın ve yassı sigara böreği şeklinde sarın. Börekleri önce çırpılmış yumurtaya ardından da galete ununa her tarafını güzelce bulayın. Paçanga böreğinin aslı servise ramak kala yağda kızartılıp kaşarları donmadan da servis edilmesidir. Ancak ben bu şekilde hazırladığım
börekleri az yağlı tepsiye dizerek fırına sürdüm , inanın hem çok hafif hem de dışı çıtır çıtır içi yumyumuşak ( oğlumun tabiriyle ) nefis bir börek oldu .Hatta benim gibi önceden zamanınız olunca bu börekleri hazırlayıp galete ununa bulayıp derin dondurucu dolabınızda bu şekilde saklayabilirsiniz , yenileceği zaman sadece fırınlayıp hemen servis yapabilirsiniz .Misafir sofralarınıza inanılmaz lezzetli nefis bir börek .Benden söylemesi...



Posted by Picasa

1 Eylül 2007 Cumartesi

MUHTEŞEM SÜNNET DÜĞÜNÜMÜZ



Kaynımın ve eltimin diyeceğim ama hiç de sevmem bu elti kelimesini o zaten eltim değil ilkokul 1. sınıftan beri yani 7 yaşımdan beri benim arkadaşım hep de öyle kalacak.Kaynım ve arkadaşımın bir tanecik oğulları Yağız'ın sünnet düğünüydü dün gece.Günlerdir hatta 2 buçuk aydır bu geceyi bekliyorduk.

Öncesinde makyaj ve biraz bakım için günler öncesinden kuaför arayışına geçildi .Nihayet adının çok duyulduğu hep ünlülerin şu anda da sevgili Bülent Ersoy , Asena ve pek çok sanatçıların , mankenlerin makyözlüğünü yapan GÜL AKSOY KUAFÖR den randevu alarak oraya gitmeye karar verdik.Bizi kuaförün kapısında sıcak insanlar karşıladı. Gül hanımla ve onun inanılmaz sıcakkanlı , hoş sohbet annesi Melike ablayla tanıştık .Sağolsunlar hem profesyonelce bu işi yapıp bu kadar ünlüyle çalışıp hem de bu kadar mütevazi olmak çok sık karşılaşılamayacak bir durum olsa gerek.

Sakın böyle bir yerin fiyatı oldukça pahalıdır diye düşünmeyin inanın fiyat konusunda da bir o kadar mütevaziler. Takma kirpikle birlikte Gül Aksoy hanım efendinin elinden çıkma profesyonel makyaj sadece 25 lira .Çocuk saçı 5 lira , , kaş aldırma 5 lira , saç kesim 10 , fön 5 lira , topuz 15 lira gibi neredeyse mahalle arası kuaförlerle aynı ücrette ama sonuç oldukça kaliteli.Buradan muhteşem düğün gecemize bizi hazırlayan Gül Aksoy 'a ve onun şeker mi şeker annesi Melike ablaya ve diğer güler yüzlü tüm çalışanlarına tekrar tekrar teşekkür edip ellerinize sağlık diyorum .

Arkadaşlar henüz internet sitesi olmayan daha doğrusu reklama hiç ihtiyaçları olmadığı için böyle bir şeye gerek bile duymayan , kendini evinde gibi sıcak hissettirip bir yandan da sizi güzelleştirip yenileyen bu mekanın adresini vermeden de geçemeyeceğim :

GÜL AKSOY BAYAN KUAFÖRÜ

Ulubatlı Hasan cad. No:44 Aksoy Apt. B. Evler / İstanbul

Tel:0212 555 56 24
Önceden telefon ile randevu alınız çünkü Gül hanım sürekli televizyon kanallarında sanatçılarla çalıştığı için başka türlü onu bulmak imkansız diyebilirim .

Arkadaşlar düğünümüz tek kelime ile muhteşem görkemli bir düğün oldu .Beni en çok etkileyen kuzenimiz Yağız 'ın sünnet tahtıyla ard arda patlayan volkanlar eşliğinde omuzlarda dolaştırılması ve ardından atılan havai fişek gösterisi oldu. Benim için hem gurur verici hem de duygusal anlar yaşadığım bir andı. Sünnet mekanı da oldukça şık bir kır düğünü mekanıydı. Zeytin burnunda Sur Restorant ; ben kendi adıma ve Zehra adına bizimle son ana kadar ilgilenip isteklerimizi anında yerine getiren başta Fethiye hanıma, çaldığı güzel müziklerle Burkay beye , sürekli misafirlere ve kendime soğuk su istememden bıkan servis yapan arkadaşlara tekrar teşekkür ederiz...

Çocukları eğlendiren palyaço benim şimdiye kadar gördüğüm en iyi palyaço olmalı ki (nerden anladım ) benim çocuklarım düğün boyunca hiç yanıma uğramadılar peşimden anne anne diye hiç koşmadılar diyebilirim .O gece benim yerime sürekli palyaçonun peşinden koştular. Yani anlatmayla bitmeyecek kadar güzel bir geceydi arkadaşlar...

Canım arkadaşım Zehra'ya ve kaynım İbrahim'e tekrar hayırlı uğurlu olmasını diliyor Yağız 'ın hep beraber damatlığını da görürüz inşallah diye umuyorum . Eee tabi ki darısı benim oğluma ve sünnet olmamış tüm küçük erkeklere ...