http://www.indirdik.com/adeal/22492
Günün Fırsatı

24 Ağustos 2007 Cuma

GÖZLEME PİZZA





Pazar günleri dışarıdan gelince evde yemek de yoksa genelde dışarıdan yiyecek söyleriz .Gene böyle bir pazar günü ; bu kez evde çarçabuk sağlıklı birşeyler uydurmalıyım diye düşünürken buzdolabımda yufka olduğunu gördüm . Ben de içine domates , biber , kaşar peyniri koyup acilen ev halkını doyurmayı başardım .Nasıl mı yaptım ?
Bütün yufkayı ikiye böldüm .Siz isterseniz bölmeden tüm yufkayla da yapabilirsiniz.Yufkayı serip tam ortası yani malzeme koyulacak kısım kalın olması gerektiği için oraya biraz daha yufka parçaları koyun.Biraz sütle yumuşatıp küp doğranmış domates .doğranmış yeşil biber , sosis ya da sucuk parçaları istediğiniz gibi çeşitlendirebilirsiniz .Rendelenmiş kaşar peyniri de koyup dört kenarını ortaya doğru kapatıp çok az yağlanmış teflon tavada her iki tarafını da iyice pişiriyoruz.Eşim gibi çay sevenler çayla , benim gibi çayla arası olmayanlar ayranla , arzu edenler de çocuklarım gibi meyva suyuyla sıcak sıcak uzayan kaşarlarla mücadele ederek afiyetle yiyebilirsiniz.

14 Ağustos 2007 Salı

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR BİR ALEM









Benim 7 yaşındaki ikizlerim yani oğlum Ömer ile kızım Şevval bu aralar şeker hamuru ile yapılan pastalara kafayı takmış durumdalar ; hem de çok fena ...Blogumda takip ettiklerimin listesinden özellikle sevgili Zuhal , Burcu , Hanımiş ve diğer şeker hamurlu pasta bloglarını sık sık ziyaret edip teknik ve şekil öğreniyorlar haberiniz olsun yaniii. Bunlara bakıp oyun hamuruyla benzerlerini çalışıyorlar kendi çaplarında.Yaz boyunca tatil kitabı yapıp , bol bol kitap okumayla günlerini geçirmeleri gerekirken benimkiler de her gün pasta pasta dolaşıp bunlara duydukları hayranlığı ifade ediyorlar.Bu yaştaki çocuklar annelerinden oyuncak gibi şeyler isterken benimkiler özellikle de oğlum sürekli şeker hamuru almamı istiyordu benden. Ne zaman size bir süprizim var desem Ömer hemen " anne yoksa şeker hamuru mu aldın " diye soruyordu.Ve aniden gittğim Eminönü'den şeker hamuru almadan dönmem bu kadar isteyen çocuklarıma haksızlık olurdu. Eve gelmek için sabırsızlanıyordum çünkü o mutluluğu hayal etmeye çalışıyordum .Haklıydım da ne kadar sevinip mutlu olduklarını anlatamam size sanki onlara dünyaları vermiştim.Şimdi de ne zaman yapacağız diye sabırsızlanıyorlar .Şeker hamuru ve bir kaç malzeme alıp gelince oğlum Ömer bana " anne gıda kalemi neden almadın , ağız , göz , burun yapardık " dediğinde şok oldum inanın neler de biliyor diye . Babaları Rize'li ve Rize 'den de çok pastaneci ve pastacı çıktığı için bazen Ömer de bunlardan biri mi olacak diye düşünmüyor da değilim hani. Ömer ile Şevval 'in oyun hamuruyla yaptıkları , sizlerin bloglarından çaldıkları bu çalışmalardan görüntüler işte bunlar....
İlk defa şeker hamurlu pasta denemesi için tecrübelerinizi benimle ya da ikizlerimle paylaşmak isterseniz hepinizin önerilerinizi bekliyoruz .Çünkü bu kadar hevesli olan çocuklarımın ilk çalışmalarının hayal kırıklığına dönüşmesini hiç istemem doğrusu.Özellikle bu işe tam olarak yüreğini ve sevgisini vermiş gerçek üstadlardan Pastacı Burcu ,Zuhal , hanımiş ve diğer arkadaşlardan bu konuda ilk aşamadaki tecrübelerinizi mutlaka bekliyoruz .
En önemlisi de ikizlerimiz 12 ekim doğum günlerine kadar öncesinde bir iki deneme yaparak esas doğum günü pastalarını kendim yapmak istiyorum .Onlara en güzel hediye şeker hamurlu pasta ; hem de annelerinin kendi elleriyle yaptığı şeker hamurlu pasta düşünebiliyor musunuz ne kadar mutlu olurlar..?

7 Ağustos 2007 Salı

AÇMA



Mayalı tarifleri oldum olası bir türlü istediğim gibi tutturamazdım .Bunu canım arkadaşım semra 'da yediğimizde çocuklarla da bend e çok beğendik ve ben gene ümitsiz bir şekilde tarifini aldım arkadaşımdan .Nasıl olsa gene beceremeyecektim ama gene de denemekten de yılmıyordum .Hem Semra da bana bu tarifi mutlaka tutturabileceğimi şimdiye kadar da hiç şaşmadığını söyleyince iyice cesaretlendim ve geçen pazar Çatalca'ya abimizin yazlığına giderken yapmaya karar verdim.Canım arkadaşım yanılmamışsın .Gerçekten bu kez tutturdum inanamıyorum hem de harika oldu .Tadı , kokusu , yumyumuşaklığı (oğlum Ömer yumuşağın tarifini hep böyle yapar da benim de ağzım böyle alışmış) tam kıvamında oldu gerçekten .Eee hal böyle olunca da sizlerle paylaşmak istedim ilk başarılı mayalı tarifimi....

MALZEMELER:

  • 2 su bardağı ılık süt
  • 1 su bardağı svıyağ
  • 1 çay bardağından az tozşeker
  • 1 çay kaşığı tuz
  • biraz istenirse mahlep
  • aldığı kadar un
  • 1 paket yaş maya
  • 1 yumurtanın sarısı
  • üzeri için çörekotu
YAPILIŞI:
Sütü ılıtıp içine şekeri ve mayayı koyup eritin .Hamur yoğurma kabına unu ,tuzu koyup ortasını açın sıvıyağı ,sütlü mayalı karışımı ve mahlebi koyup aldığı kadar unla yoğurun.Hamur biraz yumuşak olsun .Biraz şöyle yarım saat kadar sıcak bir ortamda mayalanması için bekletin. Mayası gelince elinizi arada yağa batırarak hamurdan parçalar koparıp uzunlamasına büküp iki ucunu birleştirerek açma şekli verin ve yağlanmış tepsiye dizin.Üzerine yumurta sarısı ve az sıvıyağ karışımı sürüp 170 derece fırında pişirin .Üzeri pembeleşince fazla kurutmadan çıkarın .Sıcak sıcak dumanı üstündeyken servis edin .Çünkü dumanıyla birlikte yayılan o nefis kokuyu kaçırmamak için ....
Önemli bir dip not: Benim gibi arada fırınınız istemediğiniz yiyeceklerinizi kurutuyorsa ben onun bir kolayını buldum artık ve sonuç her zaman yumyumuşak poçalar ve pideler oluyor.Yumuşak kalmasını istediğim hamur işini pişirirken tepsinin altına fırına dayanıklı bir kapla su doldurup koyuyorum ve suyun buharı fırının içini nemli tutuyor ve dolayısıyla pişen hamur da kurumamış oluyor.Yani sonuç her zaman mükemmel oluyor .Kolay gelsin ve mutlu sonuca ulaşabilenlere de afiyet olsun....

2 Ağustos 2007 Perşembe

ETSİZ ÇİĞ KÖFTE


Malatya'lı olduğumuz için bizde yani annemler devamlı çiğ köfte yaparlar. Ama ben öyle uzun uzun saatlerce yoğurup uğraşamam. Benimki hem pratik olmalı hem de tadı gerçek çiğ köfte gibi olmalı.
Bunu ilk kez çocuklarımın sınıf arkadaşları ve anneleri geldiği gün yapmıştım .Aslında kısır yapmak için hazırlığa başlamıştım ki ortaya bu harika çiğ köfte çıktı çok da makbule geçti herkes için.Dolabımda çiğ köftelik kıyma olduğu halde çocukların da yiyeceğini düşünerek koymak istemedim . Üstelik öyle saatlerce yoğurmadan 15-20 dakikada hazır olan pratik bir çiğ köfte oldu.Koca bir tabaktan sadece 3 parça kalmıştı ve onu da eşime ayırmıştım tadımlık.Artık bunu sık sık yapıyorum.Kısır diye niyetlenip mutfağa girdiğimde bu çiğ köfte çıkıyor ortaya nedense...
Bu pratik tarifi sizlerle de paylaşmak istedim :

MALZEMELER:

  • yarım kilo ince bulgur(esmer bulgur da olabilir)
  • 5 kaşık acı-tatlı biber salçası
  • 2 rende domates
  • 2 kaşık domates salçası
  • 1 rende kuru soğan
  • 1 avuç dolusu sarımsak
  • çiğ köfte baharatı(karışık)
  • isteğe göre isot
  • 2 limon suyu
  • yarım su bardağı kadar sıvıyağ
  • yeşil soğan ,maydanoz
  • roka yaprakları ve kıvırcık
YAPILIŞI:
Malzemenin çokluğu sizi korkutmasın genelde evde olan malzemeler. Çiğ köfte baharatı yoksa kimyon , karabiber , nane , pul biber , yeni bahar bunları ya da bunlardan bir kısmını koyabilirsiniz.
Bulguru geniş bir kaba koyup domatesleri rendeleyip , dövülmüş sarımsak ve rende soğanı katıp , karıştırıp biraz dinlendirin.Sonrasında salçaları limon suyunu ve sıvıyağı koyup başlayın yoğurmaya .Tuzunu salçaların tuz miktarına göre ayarlamayı unutmayın. Baharatlarını koyup tekrar yoğurmaya devam edinKurudukça elimizi suyla devamlı ıslatıyoruz.En son kıvamına gelmişse ince doğranmış maydanoz ve yeşil soğanı katıp yoğurup kıvırcık yayılmış servis tabağına diziyoruz . Üzerini roka yaprakları ve limon dilimleriyle süsleyip servis yapıyoruz .
Hayır durun yemiyoruz.Mayalı ekmek hamurunu açıp , bir güzel teflon tavada yağsız pişiriyoruz lavaşlarımızı. Lavaşların içine koyuyoruz çiğ köfteyi , roka yapraklarını üzerine de sıkıyoruz limonu sarıp dürüm yapıyoruz işte tamam artık yiyebiliriz .
Yandınız değil mi? Eee acısını da siz ayarlayın artık....